Her geçen gün Wellness konseptlerinin geliştirldiği ve misafirlere daha kaliteli bir yaşam mesajları veren bir dünyada yaşıyoruz. Yaşlı nüfusun artması, ancak genç nüfusun da sağlıklı yaşama karşı olan hassasiyeti ve de bilinçli olması otel yatırımcıları için yeni bir iş kapısı açmakta.
Wellness nedir?
Wellness kavramı ve terimi tam bir karşılık bulamasa da Türkçe’ye, esenlik veya sıhhat olarak çevrilmekte. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlarında da; sadece hasta veya güçsüz olmamak değil, kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir uyum halini ifade ediyor. Günümüzde farkındalığı artmış olan insanlar yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla, tatillerinde bu hizmetleri de veren tesisleri tercih etmekteler.
GWI (Global Wellness Institute), sağlıklı yaşam turizminin 2022 yılına kadar yıllık ortalama %7,5 oranında büyüyeceğini tahmin etmekte ki bu da genel global turizm için öngörülen yıllık %6,4 büyümeden çok daha hızlı olacağı yönünde bir veri elde etmemizi sağlamakta.
Peki, konaklama sektörü sağlıklı yaşam hareketiyle yaratıcı ve etkili bir şekilde nasıl bütünleşebilir?
Termal konsept ve SPA optimizasyonu
Otel yatırımcılarının en büyük sorunlarında biri olan ısıtma ve enerji giderleri, Termal su kaynakları olan bölgelerde, doğru kurgulanmış termal otel yatırımları ile aşağı çekilebilmekte, ve de Wellness konsepti bir otel için ise gerçekten bulunmaz nimet konumunda.
Avrupa’da öne çıkmaya başlayan SPA (suda sağlık) kavramını yıllar içinde tüm otellerimizde kullanmaya başladık ve de bensimsedik. SPA kültürünün ise aslında ilk çıkış noktası ve ilham kaynağı, termal sular, mineral sular, balneoterapi, talassoterapi, çamur banyosu, tuz banyosu gibi sağlıklı yaşam terapileriydi.
İlk etapta, lüks otellerin ek gelir departmanı olarak otellerde faaliyet göstermeye başlayan SPA’lar, masaj salonları ile de birleşerek artık sadece lüx otellerde değil hemen hemen her segment’te otellerin içinde yerini aldı. Bu otellerde, SPA alanı, birincil etken olmaktan çok, gelen misafirin ek bir hizmet olarak yararlanabileceği bir servis olarak kurgulanmakta tesislerde.
Termal Otel ve Wellness konsepti ile – alternatif yatırım modeli
Sağlıklı yaşamın yükselişte olan trendi, bu hizmeti veren farklı bir tatil konseptinin geliştirilmesine de yol açmıştır. Bu tarz bir tatili seçen kişiler için sağlığını korumak veya geliştirmek, seyahatin ana motivasyonudur. Sağlık turizminin toplam sağlık turizmi pazarının yalnızca %11'ini temsil ettiğini tahmin ederken, doğru yatırımlar ve tanıtım çalışmaları ile bu oranın önümüzdeki yıllarda %25’e kadar 'ye çıkacağı tahmin edilmektedir.
Kaplıca Oteli ve Termal Otel arasındaki fark...
Kaplıca otelleri yeraltından gelen termal suların bulunduğu bölgelerde kurulan ve içerdiği mineraller nedeniyle destekleyici tedavilerde kullanılabilen tesislerin genel adıdır.
Termal oteller ile kaplıcalar arasındaki temel fark, bu modeli ve konsepti benimseyen yatırımcıların, modern otel konseptleri ile kaplıca mantığını harmanlanlayarak misafirlerine maksimum deneyimi yaşatabilecek tesisler oluşturmasıdır.
Yatırımın avantajları
Günümüzde yukarıda da belirttiğimiz gibi, sağlıklı yaşam farkındalığı olan her kesimden insanlar, artık bu deneyimleri yaşama ve tecrübe etmek isteği içindeler. Türkiye’de doğal termal su bulunan birçok bölgede bu konseptte tesisler açılmakta ancak yeteri kadar önemsenmemektedir. Otel yatırımcılarının bu yönde yatırım yapmaları uzun vadede karlı işletmelere sahip olmalarını sağlayacaktır. Deneyimli otel yöntim firmaları ile birliktelikler yaparak, marka değeri de yüksek tesisler, ROI’de (yatırımın geri dönüşü) hızlı tesisler ortaya çıkaracaktır.